Evrenin büyüklüğünün sonlarını anlamak çok sıkıntı. İnsanlık içinde bulunduğumuz Güneş Sistemi’nin dışına çıkmayı bile başaramadı. Güneş Sistemi ise Samanyolu Galaksisi‘nin bir modülü.
Yine de teleskoplar sayesinde çok çok uzak diyarlarda var olan gök cisimlerini görebilliyoruz.
Amerikan ve Avrupa uzay ajanslarının birlikte geliştirdiği Hubble Uzay Teleskobu yeni bir galaksi kümesi keşfetti.
Abell 1351 ismindeki bu galaksi hem büyüklüğüyle hem bunun yarattığı tesirle bilim insanlarını şaşırttı.
Büyükayı Takımyıldızı yörüngesinde görülebilen Abell 1351 binlerce galaksinin merkez bir çekim gücüyle birarada durmasından oluşuyor.
Bu galaksi kümesinin yükünün Güneş’ten katrilyonlarca kat daha fazla olduğu belirtiliyor. Yapılan son müşahede bu kadar büyük bir yükün uzay – vakit üzerindeki tesirine dair bir yorumda bulunmamızı sağlıyor.
Fotoğraftaki ışık çizgileri yıldız kayması üzere görünüyor. Aslında onlar uzaktaki galaksilere işaret ediyor.
Galaksi kümesinin yükü o kadar fazla ki içerisinden geçen ışığı bir büyüteç üzere büküp tekrar dağıtabiliyor. Uzay ve vakti çarpıtan bu tartı nedeniyle çizgi halindeki ışık aslında tıpkı galaksinin farklı vakitlerden imajının birleşmiş hali.
Yerçekimsel merceklenme ismi verilen bu fenomen astronomi fotoğrafçılığında yaygın olarak kullanılıyor. Şayet ışık kaynağı gereğince yakınsa ve lens vazifesi gören yerçekimsel kütle gereğince ağırsa birebir ışık kaynağına ilişkin birden fazla fotoğraf görmek mümkün.
Kütleçekimsel merceklenme araştırmacıların olağanda gözlemleyebileceğimizden çok daha uzaktaki galaksiler üzere objeleri görmelerini sağlıyor.
