Rusya’da ‘kısmi’ de olsa II. Dünya Savaşı’ndan bu yana birinci kere askeri seferberlik ilan edildi. Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in dün duyurduğu karar Batılı başkanların reaksiyonunu çekti.
Batı medyasında kararla ilgili bugün değerli tespitler yer aldı. Washington Post gazetesinin yayın konseyinin hazırladığı makale “Putin ümitsizliğe kapılıyor, üzerindeki baskı artmalı” başlığıyla verildi.
Makalede şu tabirlere yer verildi: Bay Putin el yükseltiyor üzere görünüyor; lakin tıpkı vakitte, Rusya’nın savaş gayelerini küçülttüğünü de ima ediyor. ‘Anavatanımızın toprak bütünlüğü savunulacaktır’ diyen Putin’in bu kelamları aslında, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü yok etmeye çalışırken çok yanlış hesaplar yapan ve kendini savaş için yeni bir münasebete muhtaç bulan diktatörün ikiyüzlü, geri tepmiş sözleridir. Artık tehditler savuruyor lakin kendi halkı ona Finlandiya hududuna kaçarak karşılık veriyor.
The Wall Street Journal gazetesinin yayın heyetiyse makalesinde “Putin’in umutsuz Ukrayna gerginliği” başlığıyla yayımlandı.
“Seferberlik ilanı bir güç gösterisi değil, Rusya’nın savaşı kaybettiğini kabul edişinin bir göstergesidir” denilen makalede şu tabirler yer aldı:
“Rus Duması, seferberlikten ve firardan kaçmanın cezasını sertleştirecek bir yasa çıkarıyor, bu da Rusların savaş isteğinin azaldığını gösteriyor. Dünyada kimse artık Putin’e inanmıyor. Türkiye’nin güçlü başkanı Erdoğan “Kırım’ı Ukrayna’ya geri ver”, derken, Çin ve Hindistan Putin’i durması gerektiği konusunda uyarıyor.”
Financial Times yayın şurasının makalesinde ise “Vladimir Putin’in umutsuz zar atışı” cümlesi başlık olarak seçildi. makalede Rus başkan için “Köşeye sıkıştırılmış, nükleer silahlı bu otokrat, kendi halkı, Ukrayna ve dünya için artık son derece tehlikeli ve öngörülemez bir kişidir” nitelendirmesi yapıldı.
Makalede “Kibirden hasta yatağına düşmek üzere olan Putin, yedek askerleri çağırarak, Rus birliklerinin ne derece tükenmiş ve morali bozulmuş hale geldiğini kabullenmek durumunda kaldı. “Bu bir blöf değil” diyerek, evvelki tehditlerinin boş olduğunu kabul eden Putin’in bu defaki tehdidi tahminen de son bir zar atışı” değerlendirmesi yapıldı.
Son olarak The New York Times gazetesinde Roger Cohen imzalı makalenin başlığı için “Köşeye sıkışmış bir Putin her zamankinden daha tehlikeli” tabirleri kullanıldı.
Köşeye sıkıştığı belirtilen Putin’in en tehlikeli devrinde olduğu kaydedilen makalenin dikkat çeken kısmı şöyle:
“Ukrayna ve Batılı destekçileri şimdilik avantaja sahipse, bu avantaj hiçbir halde inançlı değil. Tahminen de 60 yıl evvelki Küba füze krizinden bu yana Amerikalı ve Rus önderler nükleer savaş tehlikesi konusunda bu kadar açık ve keskin bir biçimde karşı karşıya gelmemişti.”
Köşeye sıkıştığı belirtilen Putin’in en tehlikeli devrinde olduğu kaydedilen makalenin dikkat çeken kısmı şöyle:
“Ukrayna ve Batılı destekçileri şimdilik avantaja sahipse, bu avantaj hiçbir biçimde inançlı değil. Tahminen de 60 yıl evvelki Küba füze krizinden bu yana Amerikalı ve Rus başkanlar nükleer savaş tehlikesi konusunda bu kadar açık ve keskin bir halde karşı karşıya gelmemişti.”
Rusya’da ‘kısmi’ de olsa II. Dünya Savaşı’ndan bu yana birinci kere askeri seferberlik ilan edildi. Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in dün duyurduğu karar Batılı başkanların reaksiyonunu çekti.
Batı medyasında kararla ilgili bugün değerli tespitler yer aldı. Washington Post gazetesinin yayın konseyinin hazırladığı makale “Putin ümitsizliğe kapılıyor, üzerindeki baskı artmalı” başlığıyla verildi.
Makalede şu tabirlere yer verildi: Bay Putin el yükseltiyor üzere görünüyor; lakin tıpkı vakitte, Rusya’nın savaş gayelerini küçülttüğünü de ima ediyor. ‘Anavatanımızın toprak bütünlüğü savunulacaktır’ diyen Putin’in bu kelamları aslında, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü yok etmeye çalışırken çok yanlış hesaplar yapan ve kendini savaş için yeni bir münasebete muhtaç bulan diktatörün ikiyüzlü, geri tepmiş sözleridir. Artık tehditler savuruyor lakin kendi halkı ona Finlandiya hududuna kaçarak karşılık veriyor.
The Wall Street Journal gazetesinin yayın heyetiyse makalesinde “Putin’in umutsuz Ukrayna gerginliği” başlığıyla yayımlandı.
“Seferberlik ilanı bir güç gösterisi değil, Rusya’nın savaşı kaybettiğini kabul edişinin bir göstergesidir” denilen makalede şu tabirler yer aldı:
“Rus Duması, seferberlikten ve firardan kaçmanın cezasını sertleştirecek bir yasa çıkarıyor, bu da Rusların savaş isteğinin azaldığını gösteriyor. Dünyada kimse artık Putin’e inanmıyor. Türkiye’nin güçlü başkanı Erdoğan “Kırım’ı Ukrayna’ya geri ver”, derken, Çin ve Hindistan Putin’i durması gerektiği konusunda uyarıyor.”
Financial Times yayın şurasının makalesinde ise “Vladimir Putin’in umutsuz zar atışı” cümlesi başlık olarak seçildi. makalede Rus başkan için “Köşeye sıkıştırılmış, nükleer silahlı bu otokrat, kendi halkı, Ukrayna ve dünya için artık son derece tehlikeli ve öngörülemez bir kişidir” nitelendirmesi yapıldı.
Makalede “Kibirden hasta yatağına düşmek üzere olan Putin, yedek askerleri çağırarak, Rus birliklerinin ne derece tükenmiş ve morali bozulmuş hale geldiğini kabullenmek durumunda kaldı. “Bu bir blöf değil” diyerek, evvelki tehditlerinin boş olduğunu kabul eden Putin’in bu defaki tehdidi tahminen de son bir zar atışı” değerlendirmesi yapıldı.
Son olarak The New York Times gazetesinde Roger Cohen imzalı makalenin başlığı için “Köşeye sıkışmış bir Putin her zamankinden daha tehlikeli” tabirleri kullanıldı.
Köşeye sıkıştığı belirtilen Putin’in en tehlikeli devrinde olduğu kaydedilen makalenin dikkat çeken kısmı şöyle:
“Ukrayna ve Batılı destekçileri şimdilik avantaja sahipse, bu avantaj hiçbir halde inançlı değil. Tahminen de 60 yıl evvelki Küba füze krizinden bu yana Amerikalı ve Rus önderler nükleer savaş tehlikesi konusunda bu kadar açık ve keskin bir biçimde karşı karşıya gelmemişti.”
Köşeye sıkıştığı belirtilen Putin’in en tehlikeli devrinde olduğu kaydedilen makalenin dikkat çeken kısmı şöyle:
“Ukrayna ve Batılı destekçileri şimdilik avantaja sahipse, bu avantaj hiçbir biçimde inançlı değil. Tahminen de 60 yıl evvelki Küba füze krizinden bu yana Amerikalı ve Rus başkanlar nükleer savaş tehlikesi konusunda bu kadar açık ve keskin bir halde karşı karşıya gelmemişti.”
