Rusya’nın St. Petersburg kentinde Rus Donanması Günü münasebetiyle deniz geçit merasimi düzenlendi.
40’tan fazla gemi ile denizaltı, 42 savaş uçağı ve 3 bin 500’den fazla askerin yer aldığı merasime, Putin’in yanı sıra Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Rus Donanması Başkomutanı Nikolay Evmenov ve çok sayıda askeri yetkili katıldı.
Putin, burada yaptığı konuşmada, Rusya’nın ulusal çıkarlarının sonları ile bölgelerini belirlediklerini kaydederek “Bunların ortasında öncelikle Arktik sularımız, Karadeniz, Ohotsk Denizi ve Bering Denizi’nin suları, Baltık ve Kuril boğazları bulunuyor. Bunları sıkı halde ve tüm araçlarla koruyacağız.” dedi.
“HİPERSONİK FÜZE SİSTEMLERİ BİRKAÇ AY İÇİNDE VERİLECEK”
“Tsirkon” hipersonik füze sistemlerinin, birkaç ay içinde Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin kullanımına verileceğine dikkati çeken Putin, gemilerin inşasına devam edeceklerini lisana getirdi.
Tsirkon füzeleri, şu anda Rusya tarafından üretilmekte olan bir scramjet takviyeli, hareket kabiliyetine sahip gemisavar hipersonik seyir füzesilerine deniliyor. Putin 2019 yılında yaptığı açıklamada, füzenin Mach 9’a kadar hızlanabildiğini ve bin kilometre içindeki deniz ve kara amaçlarını yok etme kapasitesine sahip olduğunu öne sürdü.
RUSYA’NIN YENİ DENİZ DOKTRİNİ
Putin’in burada imzaladığı doktrinde, Svalbard, Franz Josef Toprakları, Novaya Zemlya (Yeni Toprak) takımadalar ve Vrangel Adası’nda denizcilik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve aktifleştirilmesi öngörülüyor.
Rusya dışında, uzak bölgelerde vazifede olan Rus gemilerinin çalışmasını sağlayan üs noktalarının kâfi sayıda bulunmadığı kaydedilen doktrinde, ABD’nin okyanuslarda hakimiyet kurma siyaseti ve NATO’nun Rus sonlarına hakikat altyapıyı güçlendirmesinin Rusya için tehdit oluşturduğu belirtiliyor.
Asya Pasifik ülkelerinde Rus donanmasının lojistik merkezlerinin kurulmasının öngörüldüğü doktrinde, ülkenin güvenliğinin sağlanması ve okyanuslarda çıkarlarının korunması hedefiyle Rus donmasının savaş kabiliyetinin artırılacağı söz ediliyor.
Doktrinde, ansızın ortaya çıkan ve öngörülmeyen salgın hastalıkların ülkenin denizcilik faaliyetleri için risk oluşturduğuna işaret ediliyor.
