Kristof Kolomb, Atlantik Okyanusuna yaptığı toplam dört seferi tamamlayarak coğrafik keşifleri başlatan ve Amerika’nın kolonizasyonunun yolunu açan Cenevizli kaptan ve kaşiftir. Kristof Kolomb’un doğduğu yer tam olarak bilinmese de 31 Ekim 1451’den evvel Cenova’da doğduğu bilinmektedir.
Genç yaşta denize açıldı ve kuzeyde Britanya Adaları’na, güneyde ise Gana’ya kadar seyahat etti. Büyük ölçüde kendi kendini eğitmiş birisi olarak, coğrafya, astronomi ve tarih ile ilgili geniş çapta kitaplar okudu.
Kazançlı baharat ticaretinden kâr elde etmeyi umarak Doğu Hint Adaları’na batı üzerinden bir yol aramak için plan hazırladı. Portekizli bir soylu bayan olan Filipa Moniz Perestrelo ile evlendi ve birkaç yıl Lizbon’da yaşadı, evlilikleri sırasında büyük oğlu Diego Kolomb dünyaya geldi. Eşinin vefatının akabinde Kastilyalı Beatriz Enríquez de Arana’yı metresi olarak yanına aldı. Bu birliktelikten ise, daha sonra yasal oğlu olarak kabul edeceği, Ferdinand Kolomb doğdu. Birden fazla krallığa yönelik ısrarlı lobi faaliyetinin akabinde, Kastilya hükümdarı I. Isabella batıya açılacağı bir seyahati finanse olmayı kabul etti.
AMERİKA’NIN KEŞFİ
Kolomb, Ağustos 1492’de Kastilya’dan üç gemiyle ayrıldı ve 12 Ekim’de Amerika’ya iniş yaptı (Böylece bugün Kolomb öncesi Amerika olarak isimlendirilen periyot sona erdi). Ayak bastığı birinci yer sakinleri tarafından Guanahani olarak isimlendirilen, günümüzde yeri tam olarak bilinmeyen, Bahamalar’daki bir adaydı. Daha sonra Küba ve Hispanyola adalarını ziyaret ederek, Haiti’de bir koloni kurdu. 1493’ün başlarında Kastilya’ya geri döndü ve beraberinde bir dizi tutsak yerli getirdi. Seyahatlerinin haberi kısa müddette tüm Avrupa’ya yayıldı.
Kolomb, 1493’te Küçük Antiller’i, 1498’de Trinidad’ı ve Güney Amerika’nın kuzey kıyılarını ve 1502’de Orta Amerika’nın doğu kıyılarını keşfederek Amerika’ya üç sefer daha yaptı. Karşılaştığı yerli halklara indios (“Hindistanlılar”) ismini verdi. Ayrıyeten başta adalar olmak üzere coğrafik bölgelere verdiği isimlerin birçok günümüzde hala kullanılmaktadır. Amerika’nın büsbütün başka bir kara modülü olduğunun ne ölçüde farkında olduğu meçhuldür fakat Uzak Doğu’ya ulaştığına dair inancından açıkça hiçbir vakit vazgeçmedi. Kolomb vali olarak vazife aldığı süreçte çağdaşları tarafından vahşetle suçlandı ve kısa müddet sonra misyondan alındı. Kolomb’un Kastilya ve onun Amerika’daki atanmış sömürge yöneticileriyle olan gergin bağlantısı, 1500 yılında tutuklanıp Hispanyola’dan çıkarılmasına ve akabinde uzun süren karşılıklı davalara yol açtı. Kolomb’un keşifleri, çağdaş Batı medeniyetinin inşaatına yardımcı olan fetih ve kolonizasyon devrini başlattı. Birinci seyahatini takip eden Eski Dünya ile Yeni Dünya ortasında başlattığı değişimlerin bütününe, Kolomb takası ismi verilmiştir.
Günümüzde Batı Yarımküre’deki birçok yer, Kolombiya, Kolumbiya Bölgesi ve Kanada’nın Britanya Kolumbiyası eyaleti de dahil olmak üzere onun ismini taşımaktadır.
