Bilim insanları, Yunanistan’daki Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen “Antikytheralı Herkül” heykelinin kesik başını bulduklarını duyurdu.
Heykelin başı, Antikythera kıyılarında, 2 bin yıl evvel batan bir Roma gemisinde bulundu.
İKİ İNSAN DİŞİ DE ORTAYA ÇIKARILDI
Batık gemide son yapılan keşifte ayrıyeten iki insan dişi de bulundu. Araştırmacılar, bu dişlere sahip olan kişi ya da bireylerin kimliğini belirlemek için tahlil edeceğini açıkladı.
Hellenic Ephorate of Sualtı Antikaları isimli kuruluşun liderliğindeki araştırmacılar, ‘Önemli bilgilerin, keşfedilen iki insan dişinden çıkarılması bekleniyor. Dişlerin genetik tahlili, ilişkin oldukları bireylerin kökeniyle ilgili genom ve başka özellikler hakkında bilgi edinmek için yararlı olabilir” dedi.
Öte yandan, Ege Denizi’ndeki bir Yunan adası olan Antikythera kıyılarında sünger arayan dalgıçlar, son derece gelişmiş astronomik hesap makinesinin yahut bilinen en eski analog bilgisayarın bulunduğu Roma periyodundan kalma bir gemi enkazına rastladı.
ANTİKYTHERA DÜZENEĞİ HAKKINDA
Antikythera Düzeneği, o vakitten beri bilim topluluğunu ve dünyayı merakla büyüledi, fakat tıpkı vakitte eski bir uygarlığın bu türlü inanılmaz bir aygıtı nasıl şekillendirdiğine dair yüzyıldan uzun bir araştırmayı ateşledi. 40’a kadar bronz çark ve dişliden oluşan hayli karmaşık düzenek, eski vakitlerde Güneş Sistemi’nin döngülerini izlemek için kullanılıyordu.
Taramalar ayrıyeten düzeneğin özgün olarak kullanım talimatlarıyla kaplı iki kapılı dikdörtgen ahşap bir çerçeveye yerleştirildiğini ortaya çıkardı. Önde Yunan zodyakını ve Mısır takvimini gösteren tek bir kadran vardı. Geride ay döngüleri ve tutulmalar hakkında bilgi gösteren iki kadran daha vardı.
Cihaz, o sırada bilinen tek gezegenler olan Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn’ün hareketlerini, Güneş’in pozisyonunu ve ayın pozisyonu ve evrelerini izleyebiliyordu.
Bununla birlikte, araştırmacılar, sistemin ardındaki 19 yıllık takvimdeki tüm ay isimlerini okumayı başardı. Bilim insanları, bir çalışmanın aygıtta yazılı olan bu lisanın bulunmasının akabinde düzeneğin bir halde Arşimet ile temaslı olabileceğini öne sürdü. Yazıtlar, onun Arşimet’in yaşadığı Siraküza’da üretildiğini gösterdi.
Ancak Arşimet MÖ 212’de öldürülürken, aygıtı taşıyan geminin MÖ 85 ile 60 ortasında battığına inanılıyor.
