160’ın üzerinde ülkede 15 binden fazla şirket ve 5 binin üzerinde şirket dışı üyesi ile dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilir inisiyatiflerinden olan Birleşmiş Milletler Global Prensipler Mukavelesi; dünya, beşerler, topluluklar ve pazarlara yarar sağlayan sürdürülebilir ve kapsayıcı bir global iktisat yaratmak için kurumların iş birliği ile harekete geçmelerini teşvik ediyor. UN Küresel Compact’e katılmak isteyen şirketlerin en üst seviye temsilcilerinden, kurumları ismine; insan hakları, çalışma standartları, etraf ve yolsuzlukla çaba alanındaki 10 prensibe taahhüt edeceklerine, bu unsurlara ait her yıl raporlama yapacaklarına ve Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini destekleyeceklerine ait imzalı bir taahhüt mektubu vermeleri koşul koşuluyor.
UN Küresel Compact’in 10 prensibi, Birleşmiş Milletler’in İnsan Hakları Kozmik Beyannamesi, Memleketler arası Çalışma Örgütü (ILO) Çalışma Hayatında Temel Unsurlar ve Haklar Bildirgesi, Rio Etraf ve Kalkınma Bildirgesi ve Yolsuzlukla Gayret Sözleşmesi’nin de dahil olduğu bildirge ve kontratları temel alıyor.
İKİ ŞİRKET DAHA İMZALADI
Bu çerçevede temmuz ayı içinde iki Türk şirketi, Anadolu Isuzu ve Galata Wind, UN Küresel Compact kontratına imza vererek üye oldu. Mart ayında milletlerarası derecelendirme kuruluşu Moody’s’in yaptığı ESG (Çevresel-Sosyal-Yönetişim) kıymetlendirme endeksinde elde ettiği 60/100 skor ile A1 derecesi alan Galata Wind, halka arzı öncesinde de, yenilenebilir kaynaklar dışında fosil kaynaklara hiçbir vakit yatırım yapmamayı, operasyonel karbon emisyonlarını 2025 yılı sonuna kadar sıfırlamayı, merkez yönetici takımlarındaki bayan oranını iki yıl içinde yüzde 30’un üzerine çıkarmayı ve idare konseyinde en az bir bayan üye bulundurmayı taahhüt etmişti.
İklim Değişikliği ve global ısınmanın olumsuz tesirlerine karşı uğraş gösteren memleketler arası Bilim Temelli Amaçlar Girişimi’ne (SBTi) imza veren ve emisyon düzeylerini azaltmaya yönelik taahhütte bulunan Anadolu Isuzu ise ticari araç dalında 2040 yılına kadar satışlarda yüzde 100 sıfır emisyon maksadına ulaşmak ile çalışan “Drive to Zero” inisiyatifine de katılmıştı.
