Tarihi yarımadanın kalbinde, İstanbul’un nefes kesici hoşluktaki yapılarına birkaç adım arada, karakteristik mimarisi ve samimi atmosferiyle bir tecrübe sunan Four Seasons Hotel Sultanahmet, yenilenen yüzüyle konuklarına kapılarını açtı. Kendine has karakteri, simge haline gelmiş binası ve emsalsiz servis kalitesiyle 1996 yılından itibaren hizmet veren otel, iki yıl süren renovasyon sürecinin akabinde konuklarını özgün, lüks bir konaklama tecrübesi yaşamaya davet ediyor.
Tarihi mirası, kültürü, Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii, Marmara Denizi üzere İstanbul’un güzellikleriyle çevrili özel pozisyonuyla Four Seasons Hotel Sultanahmet, kapsamlı yenileme çalışmalarının akabinde konuklarıyla yine buluşmaya başladı. Four Seasons İstanbul Otelleri Kıdemli Genel Müdürü Tarek Mourad, duyduğu heyecanı şu sözlerle lisana getiriyor: “İstanbul’un güçlü kültürü ve tarihi ile desteklenen ilham verici bir dizayna, öykülerin ve tecrübelerin eşlik etmesiyle Tarihi Yarımada’nın tek beş yıldızlı lüks oteli olarak seyahatimizi yeni boyutlara taşıyacağız.”
Four Seasons Hotel Sultanahmet’in iç yerleri, çok ödüllü tasarım stüdyosu Goddard Littlefair tarafından otelin tarihi, özel pozisyonu ve lüks hizmet konusundaki başarılı geçmişi temel alınarak yine tasarlandı. Tasarım stüdyosu, dinlenmek, rahatlamak ve özgün bir tecrübe yaşarken etrafının keyfini çıkarmak isteyen konuklara özel bir vaha tasarladı. Tasarım stüdyosunun kurucu ortağı Martin Goddard süreci şu sözlerle açıklıyor: “Tasarımcılarımız antika nesnelerden, kumaşlara ve mimariye kadar çeşitli tarzlar, desenler ve ayrıntılar üzerinde titizlikle çalıştı. Daha sonra bina ve ortamla uyumlu dizaynlar yaratmak için tüm bu tesirleri çağdaş bir filtreden geçirdiler.”
Tüm odalar, ortak alanlarda uygulanan birebir tasarım lisanı ve yaklaşımla yenilendi. Odalardaki estetik ayrıntıların yanı sıra, otel her istikametiyle konukların ruh hallerine ve isteklerine nazaran farklı tecrübeler sunmak üzere tasarlandı. İstanbul’un kalbinde adeta bilinmeyen bir mücevher olan Four Seasons Hotel Sultanahmet, mahallî kültür ve pahaların en uygun biçimde entegre edildiği bir ortamda konuklarına son derece özgün ve unutulmaz bir konaklama tecrübesi yaşatıyor.
Oturma kümeleri, huzurlu ya da canlı ve hareketli olabilecek yemek ve dinlenme alanları yaratmak üzere özel olarak tasarlanan ve peyzajı yenilenen terasa uzanıyor. Kahvaltıdan akşam yemeğine kadar gün uzunluğu farklı tecrübeler yaşanabiliyor. Executive Chef Özgür Üstün’ün idaresindeki mutfak takımı, avlunun kalbinde yer alan ve tıpkı ismi taşıyan AVLU Restaurant’ta Anadolu mutfağının seçkin lezzetlerini en kaliteli lokal eserlerle hazırlayarak servis ediyor. Tarihi bir binanın avlusunda yemek yemenin keyfi, otelin cazibeli ayrıntıları ortasında yer alıyor.
Otelin terasında yer alan Süreyya, Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii ve Tarihi Yarımada’nın çarpıcı siluetine eşsiz bir bakış sunuyor. Otelin yenilenen başka barı Lingo Lingo, binanın merkezinde yer alırken çabucak yanındaki şık yemek alanında deniz eserli mezelerin yükte olduğu bir menü servis ediliyor. Bu ferah ve aydınlık alan, özel etkinlikler için de uygun bir yer seçeneği sunuyor.
Four Seasons Hotel Sultanahmet’te sağlıklı ömür alanı oluşturma ve yerelden ilham alan seçenekler sunma niyetiyle Türk berberi, hoşluk merkezi ve donanımlı bir spor salonu ile birlikte küçük fakat hoş ve lüks bir spa alanı tasarlandı. Ülkü orantıların gözetildiği spa, yumuşak aydınlatmalı mermer döşemeleriyle konuklara Türk Hamamını deneyimleme fırsatı sunarken sağlıklı hayat geleneğine de göndermede bulunuyor.
Otelin yer katında yer alan aktiflik yerleri da külliyen yenilendi. Akustik özellikleri ve aydınlatmaları güncellenen ve geliştirilen balo salonu ve öteki yerlerin dekoratif ögeleri değiştirildi. Otel, kapalı ve açık yerleriyle hem kurumsal toplantılara hem toplumsal etkinliklere mesken sahipliği yaparken çiftlerin bu tarihi atmosferde evlenmeleri için de eksiksiz bir ortam sunuyor.
