Kamuoyunda ‘dezenformasyon yasası’ olarak bilinen düzenleme, TBMM’nin 1 Temmuz Cuma günü tatile girmesiyle Ekim ayına ertelendi.
AK Parti Küme Başkanvekili Uzman Ünal, Meclis’te gazetecilere yaptığı açıklamada, Anayasa’ya nazaran 1 Temmuz’da tatile girmesi gereken Meclis’te, yasama çalışmalarının bu müddette tamamlanması gerektiğini söyledi.
2022 yılı ek bütçesinin görüşmelerinin sürdüğünü söz eden Ünal, artan gelirlerin ödenekleştirme muhtaçlığının sonucu olarak ek bütçenin değer arz ettiğini, birinci önceliklerinin 2022 yılı ek bütçesinin Meclis’te kabul edilmesi olduğunu belirtti.
Ünal, ek bütçenin 217 milyar lirasının işçi ödemeleri, 154 milyar lirasının toplumsal güvenlik kurumuna yapılacak transferler, 134 milyar lirasının vatandaşlara daha uygun fiyatla verilecek elektrik ve doğal gaz sarfiyatları, 105 milyar lirasının stratejik yatırımların süratle tamamlanabilmesi, 103 milyar lirasının mahalli yönetimlerin desteklenmesi, 45 milyar lirasının dezavantajlı kısımlara yapılacak yardımlar ve 37 milyar lirasının ise ziraî takviyeler için kullanılacağını kaydetti.
Muhalefetin bütçedeki faiz sarfiyatına yönelik tenkitlerine değinen Ünal, “2002’de toplanan her 100 liralık verginin 86 lirası faize gidiyordu. Bugün bu bütçede bu sayı 15 liraya kadar düşmüş durumda yani muhalefetin söz ettiği üzere faiz sarfiyatları kelam konusu değil.” diye konuştu.
“HER VAKİT PERSONELİMİZİN YANINDA OLDUK”
Mahir Ünal, minimum fiyat artışının, “hükümetin emekli artırımı ya da memur artırımı üzere kendisinin meccanen yaptığı bir zam” üzere yansıtıldığını lisana getirerek, “Asgari fiyat, personel ve patronun karşılıklı görüşmeleri ile oluşturdukları ve hükümetin de burada hakem rolünde olduğu bir süreç. Her vakit çalışanımızın yanında olduk. 2006’da minimum fiyat 360 lirayken bugün taban fiyatı 4 bin 500 liraya çıkardık.” tabirlerini kullandı.
Ek bütçe, torba kanun teklifi, bedelli askerlik düzenlemesi ve e-ticaretle ilgili düzenlemelerin, 1 Temmuz’a kadar tamamlanacağını bildiren Ünal, Basın Kanunu ile Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni ekim ayında Meclis gündemine alarak yasalaştıracaklarını belirtti. Ünal, “Bütün bunlar 1 Temmuz’a kadar yasalaşması gerektiği için kamuoyunda ‘dezenformasyon yasası’ olarak bilinen 40 unsurluk düzenlemeyi ekim ayına bırakmak durumunda kalmış bulunuyoruz.” dedi.
Ünal, kelam konusu kanun teklifleri görüşüldükten sonra Meclis’in 1 Temmuz Cuma günü prestijiyle tatile gireceğini bildirdi.
AK Parti Küme Başkanvekili Ünal, Basın Kanunu ile Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi konusunda 23 Nisan 2022’ye kadar beklemelerinin nedenini “Avrupa Birliği Dijital Hizmetler Maddesi’nin üzerinde mutabakat sağlanmasını bekledik. Bu yasa bilhassa büyük ağ sağlayıcılarla ilgili son derece dengeli, yeni bir tüzel düzenleme oluşturmuştu. 23 Nisan’dan sonra da İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Cürümlerle Çaba Edilmesi Hakkında Kanun’u Avrupa Birliği Dijital Hizmetler Kanunu’na nazaran yine regüle ettik.” formunda açıkladı.
Düzenlemenin geç kaldığı istikametinde haklı olarak birtakım itirazların yükseldiğini söyleyen Ünal, “23 Nisan 2022’ye kadar Avrupa Birliği Dijital Hizmetler Yasası üzerindeki muahedeyi bekledik.” dedi.
“DEZENFORMASYON SİYASET ÜSTÜ BİR KONU”
Kanun Teklifi ile dezenformasyonun hata haline getirileceğini belirten Ünal, şunları kaydetti:
“Dezenformasyon siyaset üstü bir bahis. Dezenformasyon a partisi ya da b partisi ile ilgili bir husus değil, global bir sorun. Dezenformasyonla ilgili ülkelerin yaptığı yasal düzenlemelerin oluştuğu bir yer maalesef şimdi daha olmadı. Mesela kamu barışına karşı dezenformasyon kabahati nedir? Kurumlara karşı dezenformasyon hatası nedir? Bireylere karşı işlenen dezenformasyon kabahati nedir? Bunun kendi içinde algoritmasının oluşturulması, yasa yapma tekniği ve siber hukuk açısından yapılması gereken düzenlemeler… Yaklaşık 8 aydan beri bu hususlar çalışılıyor.
Biraz da bu vakit içinde öbür tarafların da bu mevzuda görüşleri alınarak dezenformasyon konusunda tam bir toplumsal mutabakatın oluşması çok kıymetli. Zira dezenformasyon sadece cezayla engelleyebileceğimiz bir şey değil. Dezenformasyon, toplumsal medya okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, yüksek farkındalık, hakikate sadakat, gerçeklik kaybıyla çaba üzere birçok mevzuyu, hasebiyle önemli bir toplumsal mutabakatı da gerektiriyor.”
