İzmir’de 2020 yılı mayıs ayında kimi mescitlerden yapılan korsan müzik yayınını toplumsal medya hesabından paylaşan eski CHP Vilayet Lider Yardımcısı Banu Özdemir, hakkında başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınırken, sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
9 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Özdemir hakkında, ‘Basın yoluyla halkı alenen kin ve düşmanlığa tahrik etme’ kabahatinden dava açılırken, 10 Aralık 2020 tarihinde görülen karar duruşmasında 50’nci Asliye Ceza Mahkemesi hakimi, Özdemir hakkında beraat kararı verdi.
Mahkeme savcısı, hakimin kararını İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. İtiraz üzerine belgeyi inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12’nci Ceza Dairesi eksik soruşturma ve inceleme olduğu gerekçesiyle mahallî mahkemenin kararını bozdu.
Belgenin tekrar kıymetlendirilmesi gerektiği belirtilen kararda, kamu barışının bozulma ihtimalinin bulunup bulunmadığının kıymetlendirilmesi, mescitlerdeki müdahaleyle ilgili başka soruşturmaya bakılıp ortalarındaki ilişkinin araştırılması istendi.
Kararda ayrıyeten, temas varsa evrakların birleştirilerek yine karar verilmesi gerektiği belirtildi.
“BERAAT TALEP ETMİYORUM, ÖZÜR BEKLİYORUM”
Bozma kararının akabinde Özdemir geçen 9 Haziran’da İzmir 50’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yine hakim karşısına çıktı.
Özdemir savunmasında, “İşlemediğim bir cürüm yüzünden cezaevlerinin corona virüs nedeniyle boşaltıldığı devirde cezaevinde kalmıştım. 8 aylık yargılamanın akabinde beraat ettim. Yaptığım kınama nedeniyle paylaşımım kasıt olarak sayıldı. Yazılan müzekkerelerde somut olay olmadığı görüldü. Yalnızca beraatimi talep etmiyorum, özür de bekliyorum. Bu özrü yalnızca kendi adıma değil beni yetiştirmiş ailem ismine da bekliyorum” dedi.
Celsede kelam alan sanık avukatları da müvekkillerinin beraatini talep etti.
BERAAT ETTİ
Davanın bugün görülen duruşmasına tutuksuz sanık Özdemir ve avukatları katıldı. Duruşmayı CHP İzmir Vilayet Lideri Deniz Yücel de izledi. Duruşmada, evvel savcı mütalaasını açıkladı. Duruşma savcı, sanık Özdemir’in dini kıymetleri aşağıladığına dair her türlü kuşkudan uzak, kesin, yansız, somut, tarafsız ve vicdanı kanaat hasıl edici bir kanıt bulunmadığını belirtti.
Savcı, Özdemir’in ve hareketine karşı toplum bölümleri ortasında oluşmuş infial, rastgele bir taşkınlık olmadığını, kamu barışını bozan yahut bozmaya elverişli rastgele bir olayın meydana gelmediğine de dikkati çekip, beraatini talep etti. Mütalaanın akabinde mahkeme, Özdemir’in beraatine karar verdi.
