İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Vilayet Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde düzenlenen İstanbul Vilayet Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) Hazırlık ve İzleme Sürecini Kıymetlendirme Toplantısı’na katılmasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Kripto para uygulaması Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer ile Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastının katil zanlılarından emekli Albay Mustafa Levent Göktaş’ın durumlarına ait soru üzerine, Soylu, Türkiye’de hata işleyip de yurt dışına kaçan her kim varsa peşinde olduklarını ve en nihayetinde de Türkiye’ye getireceklerini bütün millete söz etmek istediğini söyledi.
Bunun hem organize kabahat örgütleri hem mali hatalar hem de öteki kabahatlerle ilgili olduğunu belirten Soylu, “İnterpol ünitemiz de açıkladı. Dünyanın neresinde olursa olsun izliyoruz, takip ediyoruz ve kırmızı bülten çıkartıyoruz. Gerek ikili münasebetlerimizde gerekse de İnterpol üzerinden bunları Türkiye’ye getirmek için uğraş sarf ediyoruz.” diye konuştu.
Bakan Soylu, “Örneğin bir çizgi var. Bu çizgisi son yıllarda kapattık. Yani Türkiye’de cürüm işleyip Gürcistan üzerinden öbür ülkelere gidebilme ve oralarda kendilerini konumlandırabilme. Milletimize şunu da söylemek isterim: Kabahat sürece kabiliyetini Türkiye’ye yönelik oradan devam ettirebilmeye matuf organize kabahat örgütü mensupları var. Bu mevzuda 2-3 yıldır, burayı da o alanı da kapatmış durumdayız.” tabirini kullandı.
Yaptıkları takiplerle organize kabahat örgütü önderi Serkan Kurtuluş’u Haziran 2020’de Arjantin’de hem emniyet istihbaratının hem de İnterpol’ün yaptığı başarılı çalışmalar sonucu yakaladıklarını ve orada cezaevinde olduğunu kaydeden Soylu, yeniden onunla birlikte birçok yaralama, tehdit, yağma, iş yerine ziyan verme ve cinayet cürmünden aranan Binali Camgöz’ün de birebir biçimde Arjantin’de 2 yıldır cezaevinde olduğunu lisana getirdi.
İçişleri Bakanı Soylu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Yine onun yanı sıra Türkiye’de hem çokça cinayet işlemiş, birçok ailenin de canını yakmış tekrar Gürcistan’a giden, Gürcistan’da da kırmızı bültenle içeri aldığımız lakin isimli denetimle, bir vesileyle orada çıktıktan sonra Gürcistan’dan kaçan Barış Boyun da İtalya’da Rimini kentinde Türk ve İtalyan polisinin ortak çalışması sonucu yakalandı ve şu anda mahpusta ve iadesini bekliyoruz, İnterpol üzerinden.”
ÖZER VE GÖKTAŞ’IN İADESİ
Volkan Reçber’in Karadağ’da yakalandığını aktaran Soylu, “O da Romanya’daydı. Onu da Romanya’da yakalattık. Ama Romanya’dan sonra şöyle bir şey oluyor. Kimi ülkelerin kendi hukuk rejimlerinde maalesef parayla bu tip yani daha doğrusu bir isimli süreç o da. Bir para karşılığı, tazminat karşılığı bırakıyorlar. Ondan sonra da o ülkeyi terk ediyor. Bu tip sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Karadağ’da onu da yakalattık. O da şu anda iadeyi bekliyor. Tekrar Mehmet Sabri Hoş Hollanda’da, yeniden Hollanda polisi ile Türk polisinin ortak bir süreci sonucunda yakalanmış oldu. Bunların hepsi organize cürüm örgütü yöneticileri.” değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, Faruk Fatih Özer ve Mustafa Levent Göktaş’ın iade sürecine ait de “Hem Sayın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Beyefendi hem ben muhataplarımızla daima görüşme halindeyiz. Ben en son evvelki gün Bulgaristan İçişleri Bakanı ile ve yeniden o gün Arnavutluk İçişleri Bakanı ile Sayın Bakanımız da kendi muhataplarıyla görüştüler. Zannediyorum önümüzdeki mahkemelerden sonra iade edileceklerini bekliyoruz. Yani bizim talebimiz de o istikamette. Zira oranın da kendine yönelik bir iç hukuk sistemi var. İç hukuk sistemi işliyor ve muhataplarımızla daima bu hususları değerlendirdiğimizi söylemek isterim.” bilgisini paylaştı.
Sırp organize cürüm örgütü elebaşı Jovan Vukotiç’in katil zanlılarının yakalanmasına ait soru üzerine Soylu, diğer ülkelerin hukuk sistemine ait bir şey söyleyemeyeceklerini aktardı.
Vukotiç’i 2018 yılında Sırbistan’ın “Türkiye’de olabilir” bilgisi üzerine geçersiz kimlikle Türkiye’de yakaladıklarının altını çizen Soylu, şöyle devam etti:
“Burada onun başına çuval geçirerek emniyetin uçağıyla birlikte Sırbistan’a teslim ettik. Ama 2,5-3 yıl içerisinde yahut 2 yıl içerisinde oradan çıktı. Diğer ülkedeki insanları izleme kabiliyetine sahip değiliz. Yani bu tip bir hatayla yakalanan bir kişinin de biz orada kalabileceğini düşünüyorduk. Ancak demek ki iç hukuk sistemlerinde bu türlü bir süreç var ve Türkiye’ye kaçak yollarla girdi. Sonuç prestijiyle da geçen günlerde burada bir taarruz sonucu öldürüldü.”
Bakan Soylu, bunun üzerine İstanbul Emniyetinin başarılı çalışmasıyla birlikte aksiyonu yapan, hareketi yönlendiren ve harekete aracı olanların tamamı olmak üzere 12 kişinin gözaltına alındığını belirterek, “Eylemi yapanlardan da birisi, Balkanlar bu işi bilecektir, yani onların ‘Kavaçi’ diyorlar, ‘Kavak’ diyorlar. Bir organize hata şebekeleri var. Bütün Balkanlar’da da hükümran olan. Radoje Zivkovic ve tekrar o yöneticilerden ve tekrar örgüt üyelerinden Zdravko Perunovıc dahil olmak üzere hepsi İstanbul Emniyeti tarafından yakalandı. Olay çözüldü, 2 firar var. Zannediyorum o 2 firar da yakın bir vakitte yakalanacaktır.” diye konuştu.
“SUÇLUYU DAĞDA DA BULUYORUZ, KENTTE DE BULUYORUZ”
Soylu, bunların yanı sıra geçen günlerde Ümraniye’de yaralama ile sonuçlanan olayda ismi geçen kişinin kamuoyunda öldüğünün bilindiğini, lakin şu an hastanede ağır bakımda olduğunu lisana getirerek, “Cenk Çelik’in yaralanması olayı var. Şunu söylemek isterim. Zannediyorum 36 saat içerisinde Edirne’den yurt dışına kaçarken yakalandı. İstanbul Emniyetinin takibi sonucu. Bugün yahut yarın da mahkemeye çıkacaktır. Yani hem silahı hem kendisi yakalandı fakat o iş orada kalmayacak. Yani bu son için söylüyorum. Bu işin daha yapılabilecek, atılabilecek adımları var.” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları kaydetti:
“Buradan milletimize şunu söylemek isterim. Cürüm olmasın isteriz ancak olur. Olmaması için önleyici bütün tedbirleri almaya çalışıyoruz, uğraş gösteriyoruz fakat olduktan sonra da kabahatin yahut hatalının hür gezmesine yahut cürmüne devam etmesine yönelik bir anlayışı da kabul etmiyoruz. Onun için gördüğünüz üzere bu aksiyonları kim yapıyorsa hatalıyı dağda da buluyoruz, kentte de buluyoruz ve adalete teslim ediyoruz. Burada bütün bunları gerçekleştirirken de devletin iradesini, kudretini, gücünü, kabiliyetini de ortaya koymaya çalışıyoruz. Kim nerede olursa olsun milletimize, devletimize karşı hata işlerse hesabını bu ülkede verecektir. Kimse kaygı duymasın.”
