ABD’nin eski lideri Başkanı Donald Trump, ABD anayasasının Beşinci Ek Maddesi’nden doğan susma hakkını kullandığını ve iş mutabakatlarıyla ilgili uzun müddettir devam eden New York’taki sivil soruşturma kapsamında soruları yanıtlamayacağını söyledi.
Trump, öğlen saatlerinde New York Başsavcısı Letitia James’in ofisine vardı, lakin bir saatten fazla bir müddet sonra, ABD Anayasası uyarınca her vatandaşa tanınan haklar ve ayrıcalıklar kapsamındaki soruları yanıtlamayı reddettiğini belirten bir bildiri gönderdi.
Trump’ın tabir sırasında söylediği her şeyin bir ceza davasında aleyhine kullanılabilecği için bu türlü bir karar verdiği belirtildi.
Beşinci husus, tıpkı vakitte duruşma öncesi, duruşma sırasında ve duruşma sonrasinda sorulan tum sorulari cevaplamayi reddetme hakkı veriyor.
ABD’Yİ MUZ CUMHURİYETİ OLARAK NİTELEDİ
Diğer taraftan, tabir öncesinde “Truth Social” ismini verdiği toplumsal medya uygulamasından açıklama yapan Trump, “ırkçı New York Başsavcısını göreceğini ve ABD tarihindeki en büyük cadı avının sürdüğünü” belirtmişti.
Trump, mülklerinin pahaları konusunda açılan soruşturma kapsamında yemin altında sorgulanacağını doğrulayarak “Büyük şirketim ve ben her taraftan atağa uğruyoruz. Muz cumhuriyeti!” tabirini kullandı.
Savcılığın atılımı, Trump’ın Florida’daki Mar-A-Lago malikanesinin dün Federal Soruşturma Ofisi (FBI) casuslarınca basılmasının akabinde geldi.
Diğer taraftan, Trump’ın tabiri, Başsavcı James’in soruşturmasının kritik bir noktasında gelecek.
Geçen Mayıs ayında, James’in ofisi, soruşturmasının sonuna yaklaştığını ve müfettişlerin Trump’a, şirketine yahut her ikisine karşı dava üzere yasal süreçleri destekleyebilecek değerli deliller topladıklarını açıklamıştı.
New York Başsavcılığı, Trump’ın tabirinin kalan birkaç eksik modülden biri olduğunu açıkladı.
DAVA SÜRECİ
New York Başsavcısı Letitia James, Trump Organization isimli şirkete ilişkin gökdelenler ve golf alanları üzere varlıkların bedelinin on yıldan fazla müddettir finansal tablolarda yanlış yansıtıldığını sav ettiği soruşturma kapsamında Trump ve çocuklarını söz vermeye çağırmıştı.
Trump ve avukatları her seferinde karara itiraz etmiş, başsavcılığın istediği dokümanların kendilerinde bulunmadığını beyan etmişti.
Uzun bir süreç sonrasında iki hafta evvel, New York Eyalet Temyiz Mahkemesi soruşturmayla ilgili Trump’ın mahkemeye gelerek söz vermesi gerektiği kararını onaylamıştı.
Bir gün sonra da federal bir yargıç, Trump’ın, James’in kendisi hakkında yürüttüğü soruşturmayı durdurmak için mahkeme kararı çıkartma teşebbüsünü olumsuz yanıtlamıştı.
Öte yandan, Trump’ın geçen ay söz vermesi istenmişti. Fakat, Trump’ın eski eşi Ivana Trump’ın 14 Temmuz’daki vefatının akabinde ertelenmişti.
